Sayfalar

27 Ağustos 2013 Salı

Türkiye'nin Otomobili

Merhaba arkadaşlar! Yaklaşık 1 haftadır yazılarıma ara vermiştim ve bu bir haftalık süreçte yazacağım konular hakkında araştırmalar yaptım. Sizlere bugün güncel bir konu hakkındaki görüşlerimi bildirmek istiyorum. Türkiye bir otomobil üretmeye karar verdi ve ben de bir mühendis adayı olarak ve otomotiv sektörü ilerde çalışmak istediğim sektörlerden biri olduğu için şu an ön plana çıkan arabaları ve olması gereken ilk arabanın nasıl olması gerektiğini  araştırdım. Ve edindiğim bilgileri sizlere aktarmak istiyorum. Umarım beğenirsiniz.


 Mevcut teknolojimiz, günlük hayatın sürdürülebilmesi için gerekli ısıtma, üretim, taşımacılık ve diğer tüm aktivitelerde temel enerji kaynağı olarak fosil kökenli yakıtlara büyük oranda bağımlıdır. Fosil kökenli yakıtların kullanımı uzun dönemde insanlık için iki açıdan tehdit oluşturacağı öngörülmektedir. İlk tehdit, sınırlı rezervlere sahip özellikle petrol ve doğal gaz gibi yakıtların azalmasına bağlı olarak artan maliyetler ve buna bağlı olarak sosyal ve ekonomik etkilerinin büyüklüğüdür. İkinci tehdit ise fosil kökenli yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkan zararlı emisyonlar ve sera gazlarının çevre üzerine etkileridir.

Son yıllarda elektrik makinaları, bataryalar ve güç elektroniği teknolojilerindeki gelişmelere paralel elektrikli araç teknolojisinde sağlanan ilerlemeler, bu tehditlere yakın dönemde önleyici ve uzun vadede ise tamamı ile ortadan kaldıracak çözümler vaat etmektedir.


Yakıtlarına göre şuan Dünya'da 3 tip araba çeşidi var diyebiliriz.
                    1- Fosil yakıtlı araçlar
                    2- Tümü Elektrikli araçlar
                    3- Hybrid Elektrikli araçlar


Öncelikle Fosil yakıtlı araçları değerlendirelim. Şu an piyasada mevcut olan araçlar uzun mesafe menzili, konforuyla dikkat çekmektedir. Ama bundan daha fazla dikkat çeken konu ise benzinin ve dizelin ülkemizdeki fiyatı. Tabii bu ücret şu anlık pahalı dense de gelecekte daha pahalı olacaktır. Bunun sebebi başta en fazla petrol tüketen kıta olan Avrupa 'nın  bir çok rafinerinin kapatılması ve 15 - 20 sene içinde çok az petrol rafinerisi kalacağı ve şu an en fazla üretim yapan OrtaDoğu ülkelerinin de üretiminin yavaşlaması.
Ayrıca fosil yakıtların karbondioksit gazı salınımı çevreye ciddi derece de zarar vermektedir.

Tümü elektrikli araçlarda ise tüm enerjisini mevcut bataryadan alır ve bununla hareket etmekte olan bu arabalar. Hiçbir fosil yakıt yakmadığı için hiç bir emisyon açığa çıkmaz. Sadece bataryaların şarj edilmesi için gerekli olan elektriğin üretilmesinde az da olsa emisyon açığa çıkmaktadır.
Ayrıca bir bataryalı elektrikli araç yaklaşık % 46 verimle çalışmasına karşın, fosil yakıtlı araçlar %18-25 arasında çalışmaktadırlar. Ancak bu durumda elektriğin santrallerde üretilmesi sırasında oluşan kayıplar da dikkate alınması gerekmektedir.
Elektrikli araçlar elektriğin ucuz olmasına karşın arabanın kendisi yurtdışında pahalıdır ama Türkiye'de elektrikli araçlar için ciddi bir vergi indirimi vardır. Yine elektriğin ucuz olmasına karşın 3-4 senede ömrü bitecek olan akülerin hem kendisi hem de bakımı pahalı olduğu için zannedildiği gibi ekonomik değildir.Elektrikli araçlar konusunda bir başka konu ise araçların şarj süresi evde kullandığımız elektrik ile 6-8 saat arasında şarj olunabilmektedir. İstasyonlarda ise yarım saat ile 1 saat arasında olması bekleniyor ama bu da ciddi derecede uzun bir zaman dilimi. Bir başka konu da ivmelenme yani hızlanma oranı azdır.

Hybrid elektrikli araçlar günümüzde Türkiye'de de satılan ve ciddi derecede beğenilen arabalardır. Özelliği ise hem petrol ile hem de elektrikle çalışabilmeleridir. Volan denilen dişli sayesinde kaybolacak enerjinin bünyesinde depolanabilmesi ve gerektiğinde bu kullanılabilmektedir. Bu sayede tümü-elektrikli araçların şarj problemlerini ve sınırlı menzil sorunlarını çözmektedir.
Ayrıca enerji kaybını en aza indirmesi özelliği ile de fosil yakıtlı araçlardan onu daha iyi yapan bir yakıtdır.


Şimdi gelelim bence Türkiye otomobil üretmeli mi , üretmeliyse nasıl olmalı sorusunun cevabına...

Mustafa Koç'un bu konudaki sözü : " Yerli otomobil üretmek ticari intihardır "  acaba bu söz doğru mu ya da Ekonomi Bakanının dediği gibi ihracatı artırmak ve ithalatı azaltmak için (cari açığı azaltmak) gerekli ve faydalı mıdır?

Öncelikle elimizde 3 çeşit yakıtlı araç tipi varsa da aslında bu yakıtları ikiye ayırabiliriz. Petrol ve Elektrik ...

Petrol mahlum neredeyse hiç üretmiyoruz. Ama elektrikte de %71 oranında dışarı bağlıyız ki 10 yıl içerisinde tüketimin elektrikli araç kullanmasak bile  iki katından daha fazlasına çıkacağı düşünürsek bu oranın acilen düşürülmesi gerektiği göze çarpıyor Bu da herhalde kısa sürede Nükleer Enerji Santralinin açılması gerektiğini doğuruyor ne kadar Nükleer'e karşı ön yargılarım olsa da ...

Ayrıca  insanların eskiye nazaran otomotivi masraflarından dolayı birinci isteklerinin dışına atılması. 40 bin liraya aldığınız bir arabayı 3 sene sonra maksimum 25 bin liraya satılması ve bunun dışında yapacağınız kasko ve ekstra bakım ücretleri insanları araba kiralamaya yönlendiriyor ki  bu da gelecek yıllarda otomotiv sektörünün önünde ufak bir engel .

Bir başka konu ise pazarda yer almak. Artık tüm otomotiv sektörü belli bir kaliteyi bulmuş olsa da elektrikli araçlar konusunda daha pazar oluşmaması avantaj.Ancak yazılımı olmaması ciddi derece de zaman kaybı tabii bu geçici süreliğine başka otomotiv firmalarının yazılımları satın alınarak halledilebilecek bir mesele.

Herşeye rağmen Türkiye kendi otomobilini yapmalıdır. Çünkü Türkiye önündeki tüm engelleri çözebilecek hem bilgili, yetenekli kişilere sahip hem de üretebilecek teknolojiye sahip.



Son olarak sizlere Türkiye'de bu süreçte öncülük etmek isteyen bir firmanın arabasının videosunu izletmek istiyorum. Ben aracı dizayn olarak çok beğendim eminim siz de beğeneceksiniz.

Video linki:http://www.youtube.com/watch?v=INaaBbDbtmU



                                     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder